Yanlış Beslenme

Yanlış Beslenme; her hastalığın temelidir...

Yanlış Beslenme

 

Son yıllarda hasta insanların bilhassa hasta olduktan sonra kendilerine konduramadıkları bir düşünce vardır. “ Sigara içmiyorum, Alkol içmiyorum, Düzenli spor yapıyorum ama nasıl bu hastalığa yakalandım “.

Gözden kaçan en büyük sorun yanlış beslenmedir. Bir çok hastalık yanlış beslenmeden, hazmetmeden hızlı yemelerden, gıda katkı maddelerinden, besin değerini kaybetmiş yiyeceklerden, rafine gıdalardan vs meydana gelir ancak hep gözden kaçmıştır. Öncelikle sindirim ağızda başlar. Hızlı yemek, doğru besinde olsa sindirim sisteminde yeterli olarak parçalanamaması ve barsaklardaki emilme zorluklarından dolayı vücutta hastalık yapabilir. Gıdanın cinsine göre ortalama 50 kere çiğnenmesi, hem ağızdaki gıdaların alkali seviyesini arttırır hem de beyne bu gıdalar hakkında bilgi göndererek hangi sindirim enzimlerinin hazır hale gelmesini sağlar.

Yani öncelikle iyi çiğnemeden yemek yemek fayda yerine zarar getirebilir.

Yiyeceklerimize, içeceklerimize renk, koku, tat vermek ve bozulmalarını önlemek için kullanılan binlerce gıda katkı maddesi ise başta alerjiler olmak üzere, astım hastalığı, migren tipi baş ağrıları, karaciğer büyümesi, kanser, depresyon ve çeşitli ruhsal bozukluklar gibi pek çok hastalığa sebep olabileceklerini gösteren pek çok araştırma var.

Bilhassa Büyükşehirlerde yenilen içilen tüm gıdalar neredeyse hormonlu. A, C, E vitamini ile flavon ve flavonoidlerden zengin her türlü taze sebze ve meyvelerin bol bol yenmeleri lazım. Kabuğuyla yenilen Elma astımlılar için özellikle önemli bir meyve. Çinko, magnezyum ve özellikle de selenyum içeren besinler de sofralarımızdan eksik olmamalı. Küçük balık, fındık, bal ve tahıllar bu bakımdan çok değerli besinler. Probiyotik içeren yoğurt, kefir gibi besinler de yenilmesi gereken gıdalardan.

Her şey ağızda başlar ve sindirimde biter. Bu kadar basit döngü de vücudumuzu bir çöp yığını gibi düşünmemeli, her bulduğumuzu yememeli, doymak için yemek değil, beslenmek için yemeli, hızlı çiğneyerek yemeli, doymadan sofradan kalkmalı, her şeyin fazlasının zarar olduğunu düşünerek yemek yerken aşırıya kaçmaktan kurtulmalı ve daha zinde, daha uzun ömürlü, daha sağlıklı yaşamayı kendimize borç bilmeliyiz.

 

Selahattin Tuştaş


www.nurbal.com sitesindeki tüm yazılar haklarıyla birlikte Nurbal Şifa Aktar Doğal Gıd.San.Tic.Ltd.Şti tarafından yasal koruma altındadır. 5070 sayili Elektronik Imza Kanunu ve 5846 sayili Fikir ve Sanat Eserleri kanunu geregince; siteye ait içerigin hak sahibi ya da sahiplerinin yazili izni alinmaksizin kopyalanmasi, yayinlanmasi ve dagitilmasi yasaktir. Hak ihlaline sebebiyet verenler yasanin öngördügü tüm sorumlulugu kabul etmis sayilir. Kaynak gösterilmeden alınan tüm yazılar hukuki süreç doğurur